Seni benden ayıranlar onmasın
Dilerim tanrıdan yüzü gülmesin
Aramıza engel olup girenin
Ciğerine yağlı kurşun uğrasın
Seni nasıl sevdiğimi bilirsin
Gerçek sevsen ona köle olursun
Senle benim aramıza girenler
Ölmesinde şu dünyada sürünsün
Ayıranın yar gözleri kör olsun
Yata yata her bir yanı çürüsün
Engel olup ayırmaya çalışan
Emeklesin dizin dizin yürüsün
Bizi ayırana Allahtan olsun
Elimden ne gelir tanrıdan bulsun
Erbay’dan seni ayrı koyanlar
Yataklara düşsün gözü kör olsun
Bana söz vermiştin ne tez unuttun
Kız senin yaptığın ayıp değil mi?
Ne çabuk üstüme başka yar tuttun
Kız senin yaptığın ayıp değil mi?
Seviyorum dedim baktın gözüme
Nasıl bakacaksın şimdi yüzüme
Mutlak geleceksin benim sözüme
Kız senin yaptığın ayıp değil mi?
Gururum çiğneyip kandırdın beni
Bir ömür boyunca af etmem seni
Bulunmaz değilsin bulurum yeni
Kız senin yaptığın ayıp değil mi?
Yan yana gelince elimden tuttun
Bunca geçmişleri nasıl unuttun
Verdiğin sözleri ne çabuk yuttun
Kız senin yaptığın ayıp değil mi?
Bu Ahmet Erbay’ın sıkıldı canı
Gezdiğim tozduğum hatıra anı
Eski güzelliğin kalmamış hanı
Kız senin yaptığın ayıp değil mi?
Gittim mağazadan kutular aldım
Kutular benimdi sanmayın çaldım
İçleri boşaldı öylece kaldım
Ayakkabı kutuları boş kaldı
Büyükmüş kutular dolmadı azla
Çalmadım çırpmadım uğraştım fazla
Her yere dağıttım oğlanla kızla
Ayakkabı kutuları boş kaldı
Makina aldım da saydım parayı
Azla mı yaptım ben bu sarayı
Gitti paracıklar açman yarayı
Ayakkabı kutuları boş kaldı
Birisi önceden ihbar etmedi
Harcadım harcadım yine bitmedi
Bavullar çuvalla aldım yetmedi
Ayakkabı kutuları boş kaldı
Bomboş kaldı ayakkabı kutusu
Aldı gitti bu âlemin katısı
Sanki Ahmet bu olayın çatısı
Ayakkabı kutuları boş kaldı
Eğer birisine âşık olursan
Sevinçten ayağın yerden kesilir
Arayıp âlemde dengin bulursan
Sevinçten ayağın yerden kesilir
Heyecandan mutluluktan uçarsın
Sevdim diye dost sohbeti acarsın
Yüzün güler mutluluklar saçarsın
Sevinçten ayağın yerden kesilir
Hep özlersin sık sık görmek istersin
Beklersin ki bana ilgi göstersin
Mutluluk bu muymuş gülüm pes dersin
Sevinçten ayağın yerden kesilir
Çekemezsin bakarsın hep gözüne
Heycan verir dokununca yüzüne
Seven insan kulak verir sözüne
Sevinçten ayağın yerden kesilir
Bir kez tutsan bırakmazsın elini
Kolun dola sıktır ince belini
Öpüp kokla okşa saçın telini
Sevinçten ayağın yerden kesilir
Ahmet Erbay baktığını sezersen
Sevdiğinle beraberce gezersen
Şöyle bakıp gözlerini süzersen
Sevinçten ayağın yerden kesilir
Bu nasıl güzellik Allah aşkına
Ay yanında sönük kalır Elif’im
Kız seni görünce döndüm şaşkına
Ay yanında sönük kalır Elif’im
Huri misin melek misin de hele
Ne yaman güzelsin düşmüşün dile
Ben senin karşında duramam bile
Ay yanında sönük kalır Elif’im
Dolaşıp alemi gurbet gezeli
Görmedim cihanda senden güzeli
Yanından ayırma beni ezeli
Ay yanında sönük kalır Elif’im
Başımı döndürdün seni görünce
Gözlerime bakıp şordan girince
Sen karşıma çıkıp selam verince
Ay yanında sönük kalır Elif’im
Bu Ahmet Erbay’ın peşine taktın
O nasıl bakıştı bir bakış baktın
Seni görür görmez ciğerin yaktın
Ay yanında sönük kalır Elif’im
Tek suçum var seviyorum eşimi
Sevmek suçsa atın beni savcı bey
Koğuşlardan toplasınlar leşimi
Sevmek suçsa atın beni savcı bey
Beklerim ki ziyaretçim gelecek
Sohbet edip asık yüzüm gülecek
Dertleşip te dertlerimi bölecek
Sevmek suçsa atın beni savcı bey
Yavrum için ben canımı veriyim
Üzüntüden gün geçtikçe eriyim
Bakmışınki bir kemik bir deriyim
Sevmek suçsa atın beni savcı bey
Bütün çabam kırışmasın kaşları
Ağlayıp ta dökülmesin yaşları
Dilerim ki derde düşmez başları
Sevmek suçsa atın beni savcı bey
Ahmet Erbay tek yavrumu özlerim
Eşten dosttan gözyaşımı gizlerim
Ziyaretçim yok mu diye gözlerim
Sevmek suçsa atın beni savcı bey
Savaştı birlikte kurtardı yurdu
Kemal Atatürk ve arkadaşları
Güzelim vatanı yeniden kurdu
Kemal Atatürk ve arkadaşları
Allah Allah deyip düşmana daldı
Yemek bulamadı çoğu aç kaldı
Ülkeyi düşmanın elinden aldı
Kemal Atatürk ve arkadaşları
Savaşı kazanıp rahata erdi
Ülkeyi kurtarmak onların derdi
Vatanı uğruna çok şehit verdi
Kemal Atatürk ve arkadaşları
Ölmeyi emrettim demişti size
Kaç tane ülkeyi getirdi dize
Özgür bir Türkiye bıraktı bize
Kemal Atatürk ve arkadaşları
Herkesi bastırıp tarih yazdılar
Karşı çıktı mezarını kazdılar
Düşmanların oyununu bozdular
Kemal Atatürk ve arkadaşları
Ahmet Erbay derki bayraklar inmez
Burası Türkiye ezanlar dinmez
Yapılan Türklerin içine sinmez
Kemal Atatürk ve arkadaşları
Atatürk’e dil uzatan hainler
Atatürk olmasa sen ne olurdun
Ne bayrak ne ezan kalmazdı dinler
Atatürk olmasa sen ne olurdun
Can verdiler sahip çıktı vatana
Hürmet eyle saygı göster atana
Saygın yok mu şehit olup yatana
Atatürk olmasa sen ne olurdun
Dinin ne olurdu acaba söyle
Kuranın giderdi kalırdın öyle
Mutlu değil misin doğruyu söyle
Atatürk olmasa sen ne olurdun
Yılmadı kaç tane ülkeye vurdu
Bir sürü düşmandan kurtardı yurdu
Güçlü Türkiye’yi yeniden kurdu
Atatürk olmasa sen ne olurdun
Dünya duydu Atatürk’ün adını
Eşit tuttu erkek ile kadını
Ahmet Erbay almadıysan tadını
Atatürk olmasa sen ne olurdun
Ne yaptım ki neden bana kızarsın
Fırça atıp sen kuyumu kazarsın
Sohbet etsek manalı söz yazarsın
Ne yapsam ne etsem atar fırçayı
Komiklik yaparım güldürmek için
Basıyor fırçayı bilmem ki niçin
Diyor ki benimle çok iyi geçin
Ne yapsam ne etsem atar fırçayı
Güzelsin diyorum kızıyor bana
Kızdırma çok küfür ederim sana
Bazen de buluyor bir sürü mana
Ne yapsam ne etsem atar fırçayı
Bazen konuşuruz içini döker
Söylemez derdini boynunu büker
Arada sırada kasavet çöker
Ne yapsam ne etsem atar fırçayı
Ahmet Erbay bana fırça atıyor
Neden bana gelip gidip çatıyor
Ortalığı birbirine katıyor
Ne yapsam ne etsem atar fırçayı
Köyünüze yol uğratıp geçerken
Çeşmenin başında suyun içerken
Sırasından bakracını seçerken
Görür görmez âşık oldum ben ona
Gözüme bakınca kamaştı gözüm
Lal oldu dillerim çıkmadı sözüm
Yüzünü görünce kızardı yüzüm
Görür görmez âşık oldum ben ona
İlk görüşte oldum ben ona âşık
Dili tatlı sanki ağzı bir kaşık
Bir hoş oldum kafam karma karışık
Görür görmez âşık oldum ben ona
Gür çeşmeden dolduruyor suyunu
Konuşsam mı bilmiyorum huyunu
Söylen dostlar sülalesin soyunu
Görür görmez âşık oldum ben ona
Su istedim testiyle su getirdi
Beni aldı hülyalara götürdü
Bakışları beni orda bitirdi
Görür görmez âşık oldum ben ona
Hem bakıştık hem de suyunu içtim
İyi ki ben senin köyünden geçtim
Garip Ahmet seni kendime seçtim
Görür görmez âşık oldum ben ona