Adın düşmüyor benim dilimden
Halini soramam elin dilinden
Mutsuz oldum şu engelin elinden
Ellerin elime ver bana yeter
Talihim kaderim bir olsun derim
Mezara bile senle giderim
Elimde olmadan seni severim
Nerdesin bir sefer gel bana yeter
Ellerin elimde olsa isterim
Kaymak mı bilmem senin dillerin
Şekerden baldan tatlı her yerin
Erbay’a bir neşe ol bana yeter
Doğru sözlerime yalanı katmam
Yalan söyleyemem bana yakışmaz
Çıkarım uğruna dostumu satmam
Yalan söyleyemem bana yakışmaz
Helali bırakıp haram yiyemem
Benlik şeytanlıktır benim diyemem
Durmadan değişip yeni giyemem
Yalan söyleyemem bana yakışmaz
Engin olsun karışamam varına
Asla bakmam namusuna arına
Yalancının hiç yanamam narına
Yalan söyleyemem bana yakışmaz
Yalanım var ise devrilsin boyun
Üç kağıt yapamam ney isem oyum
Kendimi bilirim sanmayın oyum
Yalan söyleyemem bana yakışmaz
Bu Ahmet Erbay’ın seveni fazla
Her zaman aynıyım işim yok nazla
Herkese yardımı yaparım hazla
Yalan söyleyemem bana yakışmaz
Bana olmaz dedin el ister beni
Bende çözemedim inanki seni
Kime teslim ettin o beyaz teni
Bana olmaz dedin neden acaba
Boyu fidan gibi ince bir daldı
Ağzı şeker şerbet dudaklar baldı
Bende anlamadım bu nasıl haldı
Bana olmaz dedin neden acaba
Ne olurdu seni öpüp koklasam
Ellerimle her yerini yoklasam
Hünerim gösterip seni şoklasam
Bana olmaz dedin neden acaba
Elini versende tutsam elinden
Sarılsaydım o incecik belinden
Uzatsanda öpseyidim dilinden
Bana olmaz dedin neden acaba
Bu Ahmet Erbay’ı neden ret ettin
Beni yüz üstüne bırakıp gittin
Sona ortalıktan kaybolup yittin
Bana olmaz dedin neden acaba
Benim için sen her şeyden özelsin
Hayatımda bu gün değil ezelsin
Elin güzelinden daha güzelsin
Dünya güzelinden bana ne fayda
Lekesiz pürüzsüz bembeyaz teni
Dalında açılan gül gibi yeni
Cihan güzeline değişmem seni
Dünya güzelinden bana ne fayda
Esmer mi kumral mı beyaz mı rengin
Öyle uysalsın ki engin mi engin
Dünyayı arasam bulunmaz dengin
Dünya güzelinden bana ne fayda
Eşin yoktur neden başın eğersin
Efkârlanıp sinelerin döğersin
Benim için çok güzeller değersin
Dünya güzelinden bana ne fayda
Seninle Ahmet’i kıskanan çoktur
Bakmam kimselere gözümüz toktur
Dünyada eşin benzerin yoktur
Dünya güzelinden bana ne fayda
Yıllardan beri de sende gözüm var
Kocan ölsün kız sen bana kalasın
Ahtım kaldı yaratana sözüm var
Kocan ölsün kız sen bana kalasın
Kocanın derdine olmasın derman
Söyle Azrail’e yazılsın ferman
Yatalak kalsın da her yanı orman
Kocan ölsün kız sen bana kalasın
Seni yıpratmadan ölsün çabucak
Eceli arasın hep çevre bucak
Toprak anamızda açıyor kucak
Kocan ölsün kız sen bana kalasın
Çok fazla yaşatmaz kanserle verem
Çabucak ölsün de ben sana erem
Koynunda açılmış gülleri derem
Kocan ölsün kız sen bana kalasın
Kocan olmayınca olmaz ki haram
Çekinip korkmadan yanına varam
Ahmet Erbay seni bir güzel saram
Kocan ölsün kız sen bana kalasın
Diyemedim ona hoşlandım senden
Belki de bir teklif bekliyor benden
Mis gibi kokular geliyor tenden
Bana gardaş diyor keşke demese
Yüzüm tutup ona teklif edemem
Ben onu çok sevdim çekip gidemem
Gardaş diyor diye kinde güdemem
Bana gardaş diyor keşke demese
Ne olursun anla benim gözümden
Diyemiyom ateş düşer yüzümden
Bir iki kez ima ettim sözümden
Bana gardaş diyor keşke demese
Seninle muhabbet haz verir bana
Nasıl anlatayım derdimi sana
Otursak konuşsak senle yan kana
Bana gardaş diyor keşke demese
Niye gardaş dersin gel gardaş deme
Gereği de yoktur deme ki neme
Bu garip Ahmet’in hakkını yeme
Bana gardaş diyor keşke demese
Daha tanışalı birkaç gün oldu
Bana defol dedin zoruma gitti
Bir anda şok oldum gözlerim doldu
Bana defol dedin zoruma gitti
Benim suçum neydi başından ırdın
İnanki üzüldüm kalbimi kırdın
Sohbet arkadaşım sen bana sırdın
Bana defol dedin zoruma gitti
Tutamadım bir kez olsun elini
Buluşupta saramadım belini
Çözemeden daha tatlı dilini
Bana defol dedin zoruma gitti
Daha başlamadan ne çabuk bitti
Azıcık sohbetin sanmaki yetti
Sana ne söyledi sana ne etti
Bana defol dedin zoruma gitti
Sen Ahmet Erbay’dan ne çabuk bıktın
Defol git diyerek kalbimi yıktın
Hep beni suçladın hep üste çıktın
Bana defol dedin zoruma gitti
Çok tatlısın yenmiyorsun tadından
Tadından yenmiyor bal mısın nesin
Her tarafta bahsedilir adından
Tadından yenmiyor bal mısın nesin
Dudaklar şekerdir dillerin kaymak
Sen gibi güzele olmuyor doymak
İkram ediyorsan yakışmaz caymak
Tadından yenmiyor bal mısın nesin
Tadın damağımdan asla çıkmıyor
Beraber olunca beni sıkmıyor
Ne yapsan ne etsen senden bıkmıyor
Tadından yenmiyor bal mısın nesin
Uzak kalsan canlanırsın gözümde
Hep konuştum yıllar boyu sözümde
Bir başkaydın unutamam özümde
Tadından yenmiyor bal mısın nesin
Başköşeye yazdım senin adını
Ahmet Erbay unutamaz tadını
Seninle almıştır tek muradını
Tadından yenmiyor bal mısın nesin
Bal yapmaya çiçek çiçek dolaştım
Bulmak için ücralara ulaştım
Bilmem ki bu işe nerden bulaştım
Bal yapmayan arı gibiyim dostlar
Hiçbir çiçek vermedi ki balını
Koymadı yanına eğdi dalını
Kimse anlamıyor senin halını
Bal yapmayan arı gibiyim dostlar
Daldan dala hep dolaştım çiçeği
Bir çırpıda geçtim en zor geçeği
Kimseler bilmiyor olan gerçeği
Bal yapmayan arı gibiyim dostlar
Çok dolaştım uzak yakın demeden
Size yemin olsun haram yemeden
Nasip alamadım tombul memeden
Bal yapmayan arı gibiyim dostlar
Müsaadesiz buse bile almadım
İstenmedik yerde asla kalmadım
Tövbe olsun el uzatıp çalmadım
Bal yapmayan arı gibiyim dostlar
Boşuna dolaştın Ahmet Erbay’ım
Dolaşmakla geçti yıllarım ayım
Nasibime düşen buyumuş payım
Bal yapmayan arı gibiyim dostlar
Gelin olup başkasına giderken
Bir köşeden baktım baktım ağladım
Anneye babaya veda ederken
Bir köşeden baktım baktım ağladım
Senin bu gidişin çok koydu bana
Beni terk edişin dokundu cana
Gitme diyemedim sevdiğim sana
Bir köşeden baktım baktım ağladım
Son kez olsun görem beri gel beri
Seninle vedanın hiç değil yeri
Bende biliyorum dönmezsin geri
Bir köşeden baktım baktım ağladım
Duvağın altından bak sağa sola
Benim ağladığım görürmü ola
Gelin arabası çıkınca yola
Bir köşeden baktım baktım ağladım
Solmamış elinden kınası yeni
Nasılda bırakıp terk ettin beni
Beyaz gelinlikle görünce seni
Bir köşeden baktım baktım ağladım
Uzaktan parlıyor yüzüğün kaşı
Elinde çiçeği duvaklı başı
Ahmet’in gözünün dinmiyor yaşı
Bir köşeden baktım baktım ağladım