Köyde tarlalara ekerdik darı
Yağardı bacadan kürürdük karı
Kovana balını yapardı arı
O kadar arıdan baldan ayrıldım
Değişmez belliydi herkesin halı
Tütün bacasında yakardık çalı
Dağlarda güderdik davarı malı
O kadar davardan maldan ayrıldım
Yapardık kargıcı çiğdem sökerdik
Nerde sofra bulsak hemen çökerdik
Giderdik dağlara meyve dökerdik
O kadar meyveden daldan ayrıldım
Sürüsüyle davar dağa yürürdü
Öyle çoktu armut dalda çürürdü
Dağlar taşlar al yeşile bürürdü
O kadar yeşilden aldan ayrıldım
Ahmet Erbay yine sardı acılar
Yüklemiş yükünü kağnı gıcılar
Başına örterdi ana bacılar
O kadar örtüden şaldan ayrıldım
gardaşım sende bayağı bir köy hasreti var emekli olunca seni köyemi yerleştireştirelim bilemedimki vallaha ben fazla köyü özlemiyom hiçde gitmek bile istemiyom