Ay: Ekim 2022

Gittin gurbet ele dönmedin geri
Yavrun seni sorduğunda ne deyim
Adresi bilinmez belirsiz yeri
Yavrun seni sorduğunda ne deyim

Çocukların gelip gidip soruyor
Babam diye resimlerin sarıyor
Bu halleri yüreğimi yarıyor
Yavrun seni sorduğunda ne deyim

Gelmedin bir türlü kaç aylar oldu
Hepimiz özledik benzimiz soldu
Bunları yazarken gözlerim doldu
Yavrun seni sorduğunda ne deyim

Yeter gayrı hasret bitsin özledik
Gece gündüz yollarını gözledik
Gelen geçen taksileri izledik
Yavrun seni sorduğunda ne deyim

Ahmet Erbay gözyaşların akıyor
Eşin yavrun yollarına bakıyor
Bu hasretlik ciğerimi yakıyor
Yavrun seni sorduğunda ne deyim

Yorum Bırak

Yalancı dünyaya güvenme boşa
Senin de güllerin solacak bir gün
Daha ne gelecek bu garip başa
Senin de güllerin solacak bir gün

Tamah etme sakın dünya malına
Zemheri karları yağar dalına
Can ciğer dediğin bakmaz halına
Senin de güllerin solacak bir gün

Hıçkırıp ağlasan kimseler bakmaz
Yanından geçerler hiç seni takmaz
Vursa öldürseler kanında akmaz
Senin de güllerin solacak bir gün

Yaşın geçer aklar düşer başına
Adının yazarlar mezar taşına
Hiç kimse acımaz gözün yaşına
Senin de güllerin solacak bir gün

Ahmet Erbay bir köşede ağlarsın
Ah çekerek ciğerini dağlarsın
Boz bulanık ırmak gibi çağlarsın
Senin de güllerin solacak bir gün

Yorum Bırak

Bir anda yavruma bir haller oldu
Bet beniz kalmadı yüzleri soldu
O halin görünce gözlerim doldu
Ben ölem yavruma bir şey olmasın

Allahtan doktorlar orda çoğudu
Yokladım dizimde derman yoğudu
Bir hoş oldum elim kolum soğudu
Ben ölem yavruma bir şey olmasın

Koşun diye hemşireyi çağırdım
Çabuk yetiş doktor diye bağırdım
Kulağım duymuyor sanki sağırdım
Ben ölem yavruma bir şey olmasın

Koşarak acele yetişti doktor
Dedi ki çok şükür bir şeyi yoktur
Serumu iğnesi başında çoktur
Ben ölem yavruma bir şey olmasın

Ahmet Erbay öldü öldü dirildi
Ne oldu bir anda ortam gerildi
İlaç iğne ne var ne yok serildi
Ben ölem yavruma bir şey olmasın

Yorum Bırak

Anamın vefatın az önce duydum
Topladım giysimi valize koydum
Otobüs beklerken üşüdüm buydum
Sabah güneş doğar doğmaz ordayım

Haberin alınca öylece kaldım
Giyindim kuşandım yollara daldım
Hemen apar topar bileti aldım
Sabah güneş doğar doğmaz ordayım

Bindim otobüse koyuldum yola
Bolu’ya varınca vermiştir mola
Beklerim ne zaman kalkacak ola
Sabah güneş doğar doğmaz ordayım

Yaklaştık sabaha şafak atıyor
Uyumuş yolcunun çoğu yatıyor
Asla uyumadım koltuk batıyor
Sabah güneş doğar doğmaz ordayım

Ahmet Erbay geldi sadece kendim
Havada ışıdı peronda indim
Köyümüze doğru taksiye bindim
Sabah güneş doğar doğmaz ordayım

Yorum Bırak

Neler geldi neler geçti başıma
Galiba yaşlandım senin yüzünden
Engel olamadım gözüm yaşıma
Galiba yaşlandım senin yüzünden

Saçlarım ağardı göründü kelim
Dizlerim ağrıyor büküldü belim
Yemek aş yiyemem titriyor elim
Galiba yaşlandım senin yüzünden

Ağrılar başladı tutmuyor dizim
Feri fesi yoktur görmüyor gözüm
Dillerim dolaşır çıkmıyor sözüm
Galiba yaşlandım senin yüzünden

Bu kadar yıllarım ne çabuk geçtin
Bunca insan varken beni mi seçtin
Beni öldürmeye kavil mi biçtin
Galiba yaşlandım senin yüzünden

Ahmet Erbay artık yaş oldu elli
Vücut ağırlaştı halimden belli
Döküldü saçlarım bak kelli felli
Galiba yaşlandım senin yüzünden

Yorum Bırak

Eşim dostum karaları bağlaya
Beni seven Allah için ağlasın
Kimim var ki benim için ağlaya
Beni seven Allah için ağlasın

Anam ağlayarak sarsın yaramı
Babam Azrail’le bulsun aramı
Gardaşlarım versin kefen paramı
Beni seven Allah için ağlasın

Söyleyin komşular mezarım kazsın
Çıkmaz kalem ile baş tahtam yazsın
Ağlayan dostlarım gülene kızsın
Beni seven Allah için ağlasın

Dostlarım arada bir dua etsin
Başımdan ayrılıp evine gitsin
Ahrette canların duası yetsin
Beni seven Allah için ağlasın

Ahmet Erbay neler geldi başıma
Çile çektim doyamadım yaşıma
Arada bir gelin mezar taşıma
Beni seven Allah için ağlasın

Yorum Bırak

Hısım akrabanın kalbini kırma
Yalan dolan ile başından ırma
Ellerin her yanı olsa da sırma
Cenazeni o kaldırır unutma

Mutlaka bir yerde kesişir yollar
Yad eller faydasız hepsini sollar
Küsse de arkandan hep seni kollar
Elden evvel o saldırır unutma

Eşine dostuna zulümü etme
Birini yüz üstü bırakıp gitme
Kalbini kırarak sonradan yitme
El aldırmaz o aldırır unutma

Düğün olur bayram olur yanında
Odur senin ciğerinde canında
Emeği var damardaki kanında
Düğününü o çaldırır unutma

Ahmet Erbay bu sözlerim atmayın
Ortalığı bir birine katmayın
Çıkar için eşi dostu satmayın
Düştüğünde o kaldırır unutma

Yorum Bırak

Bana diyorsun ki dişimi döktün
Gencecik yaşımda belimi büktün
Saçlarım ağarttın ömrümü söktün
Sade sen değil ki bende gocadım

Görmüyor kalmadı gözümün feri
Etlerim çekildi bir kemik deri
Acaba gençliğim gelir mi geri
Sade sen değil ki bende gocadım

Karanlık gecede bulamam yolum
Yaşlandı tutmuyor bacağım kolum
Yatamam ağrıyor sağım ve solum
Sade sen değil ki bende gocadım

İçerimde ne var ne yok çürüdü
Ağardı gözüme puslar yürüdü
Benim her yanımı ağrı bürüdü
Sade sen değil ki bende gocadım

Ahmet Erbay hasta gidemez yola
İki adım gider veriyor mola
Yaradan sağlığım verir mi ola
Sade sen değil ki bende gocadım

Yorum Bırak

Çantamı alıp ta çıkınca yola
Beyaz kollarını boynuma dola
Aylarca bekleme gelir mi ola
Yollarıma baka baka ağla yar

Haber anlatamaz kalem kaşına
Engel olamazsın gözün yaşına
Gelemezsem otur köşe başına
Manileri yaka yaka ağla yar

Ağlayarak yollarıma bakarsın
Soğuklarda sobaları yakarsın
Kibrit yoksa çakmakları çakarsın
Çakmakları çaka çaka ağla yar

Hava çok karardı geliyor tipi
Zenginler dolaşır altında cipi
Balkona gerdiğim çamaşır ipi
Çamaşırın taka taka ağla yar

Ahmet Erbay ciğerini dağlarsın
Yas tutarak karaları bağlarsın
Beni anar hiç durmadan ağlarsın
Gözyaşların aka aka ağla yar

Yorum Bırak

Çoluğu çocuğu gurbete saldık
Bir karı bir koca evlerde kaldık
Elleri koynunda hayale daldık
Biz artık köylerde yaşlandık oğul

Sabah kalkıp sobamızı yakamam
Elim titrer çakmağı da çakamam
İnek alıp danasına bakamam
Biz artık köylerde yaşlandık oğul

Kalmadı köyünde gençleri göçtü
Karnı doymayınca köyünden geçti
Ne yapsın mecburen gurbeti seçti
Biz artık köylerde yaşlandık oğul

Yaşlandık tarlayı ekemez olduk
Budayıp bir dalı dikemez olduk
Meyveyi sebzeyi dökemez olduk
Biz artık köylerde yaşlandık oğul

Ahmet Erbay kalkamıyor yerinden
Yer sallanır bir oh çekse derinden
Kokun gelse bir yel esse serinden
Biz artık köylerde yaşlandık oğul

Yorum Bırak